10 Mart 2010 Çarşamba

nerdeeen nereye..

geçenlerde akşam dersine giderken dolmuşta gördüğüm bi manzara hakkında yazmak istiyordum ama insanın her planı işlemiyor istediği gibi..
şu andaki derdim kendimle.. şimdii.. ben gayet de kendi başına mutlu bir insan kişisiyim.. ama çoğumuz gibi ben de hayatın iki kişi beraberken daha keyifli olacağına yürekten inanıyorum.. başkasının varlığıyla daha güzel hale gelen hayatla beraber bazen günlerimize olumsuz eklentiler de oluyor tabii..
biri bana şunları açıklasın lütfen.. sevgilin gergin olunca ve sebebini sana söylemediğinde, yardım teklif edip reddedildikten sonra, ve de düşünceli bir kişi olarak onu daha da bunaltmamak için yalnız bıraktıktan sonra kendini dışlanmış hissetmek normal midir? ayrıca "acaba benle ilgili bişey midir?" diye düşünmek salakça veya paranoyakça mıdır? bunu kafaya takıp sen de bütün geceni keyifsiz geçirir miydin? cevabın "hayır"sa lütfen bunun sırrını benle de paylaşır mısın?
hadi bakalım..
p.s. dolmuştaki şeyi günümde olduğumda uzuuun uzun yazıciim..

2 yorum:

kabakmeltemi dedi ki...

o günden bugüne keyfinin yerine geldiğini umuyorum ve soruyorum: ee o güne çok var mı? :)

demo dedi ki...

geldi geldi şükürler olsun :)
ben de senin yorumunla bir kez daha anladım ki, insanın kriz anındaki halini görüp, krizi atlattıktan sonrakiyle aynı kişi olduğuna inanmak zor.. keyifler yerinde.. ve hatta ucunda sevgili kşisinin pazar keyfi yaptığı kanepeden seslenilmekte ;)