2 Haziran 2011 Perşembe

kümülüs konular..

uzun süredir aklıma uğrayıp giden birsürü şey var haliyle.. geçenlerde bir sınav görevindeyken (taaa 8 mayıs!) not almıştım.. anca vakit bulabildim buraya yazmaya.. bu arada değişen bazı bilgiler de var ne yazık ki.. onları da editledim..



* bilen bilir.. ben birden çok çift terlik kullanırım hep.. yaz-kış farketmez.. gerçi kışın abartıyorum.. bazen 4 çift terlik oluyor oturduğum yerin civarında.. bikaç ay önce kalktım salondan odama geldim.. daha girer girmez iki çift terlik! sonra yatağımın öbür yanında bi çift daha.. eh salonda da bir-iki çift leşim vardı.. kendi kendime "lan.." dedim.. "bu kesin bi işaret.." [SPOILER ALERT] Signs filmindeki gibi yani.. "bigün dünyayı, kafalarına terlik atarak etkisiz hale getirebileceğimiz uzaylılar işgal ederse, kesin yırttık :))))" o gün bugündür yolda-izde terliklerimi gördükçe aklıma o film geliyor :)



* bizim oğlan bando'dan bahsedeyim diye not almışım bir de.. :( bando cennete gitti, o bakımdan size şimdilik bir resmini göstereceğim sadece, o kadar.. ayrıntısını zaten bir ara yazacağım..







* o arada hıdrellez de geçti.. sevgili mehlem'imle akşam 12'ye doğru karaoğlan parkı'na doğru yola çıktık.. dilekleri evin altındaki gül dalına astııık.. gidip orda eğlenicez, sonra da sabah tekrar oraya gidip dilekleri suya atıcaz.. plan buydu.. anacım, karaoğlan parkı'nda in-cin kutluyor hıdrellezi.. tam böyle parkın deniz tarafına ayak bastık.. aman da ne güzel uçuyo yarasalar falan modundayız.. CART! biri üstüme sıçtı afedersiniz!! anaaaam.. yarasa boku.. insan naapsın bilemiyor tabii.. bi de gecenin o saatinde, şehrin o parkına iki hatun gitmek döt ister.. o bakımdan ne çanta var üstümüzde, ne mendil veya türevleri.. bizden bekleneceği gibi, "aaaa.. ne güzel bak.. kısmet.. kesin bu yıl zengin oluyoruz.." diye sevine sevine ve umutla taşıdım üstümde yarasa bokunu.. eh ne de olsa kuş bokuna yakın.. uçan hayvan boku bir zenginlik alametidir; her ne kadar bir röbteşambr ya da viski kadehiyle yarışamasa da, benim kabulümdür :) neyse.. dedim ya, in-cin durumu vardı parkta.. biz de oradaki itfaiye nöbetçisinden aldğımız bilgiler doğrultusunda, sabah 3 buçuk-4 gibi gitmek üzere eve döndük.. ama tabii ki uyuduk fosur fosur.. sabah da dilekleri aldık gül dalından.. mehlem'im o gün atmış denize.. benim dilek ise iki yıldır denize atılmayı bekleyen (!!!) diğer hıdrellez bohçacığının yanında yerini aldı :))



* bu notları sınavda almışım ya.. hemşirelik lisans tamamlama sınavıydı.. gelenlerin hepsi hatun tabii.. ama bir de bunlar hemşire ya.. nassssıl tatlılar.. cadı hemşire tipi değil.. böyle puf puf, yumuşacıklar :) sınav başlamadan önce kimlikleri kontrol ederken, bir de ne göreyim.. ders notları yanlarında hala.. çalışmaya devam ediyorlar son ana kadar.. notlar tabii ki bilgisayar çıktısı.. ama beyaz dosyada, birbirinden bağımsız kağıtlar değiller! delik zımbayla delinmiş, ve kurdeleyle(!)(!!!) evet hem de renk renk kurdelelerle bir arada tutulan ders notları :)))) çok tatlıydılar yahu.. ben o manzarayı en son ilkokuldaki ödevlerimde görmüştüm.. sene 1985-90 arası yani :)) bayıldım bayıldımm...



* yine sınav hatırası.. camdan bakarken bir adam gördüm.. aksayarak yürüyordu.. eh, yavaş ve bozuk bir ritmle tabii ki.. adamcağız bana zombileri hatırlattı :)) ben böyle kendi kendime gülümserken, ANAAAAMMM!!!!! O DA NEEEE!!!!! arkasından gelen adam da öyleee!!! kolları iki yanında gayesizce boşluğa salıverilmiş vaziyette, kendisi de aksayarak, aynı zombi ritminde, yavaş yavaaaş geliyor öncüsünün ardından!!! 1-2 saniyelik panik anı!! yüzümdeki gülümsemenin silinmesi!! "aha da ziki tuttuk.." ruh hali.. sevgili arkadaşlarım, gerçekten de en çok 1-2 saniye sürdü.. ama hissettiklerim bunlardı yani.. neyse ki, ikinci adamın yanında bir kız çocuğu belirdi de, yaşadığım dehşet anı, dehşet dakikalarına dönüşmedi :)) buna benzer bir şeyi yıllar önce yine yaşamıştım.. işte o neredeyse bir dakika kadar sürmüştü.. bakınız..




böyle işte olan biten.. haydi ben gideyim artık.. zira uykum geliyor :) buraya daha sık uğramak dileğiyle.. iyi geceler efeem..