14 Mart 2009 Cumartesi

efsaneyim, efsanesin, efsane..

bu akşam ikinci kez rastlayınca izlemeye karar verdim "ben efsaneyim"i.. tek sebebi bu değil tabii ki.. sevgili kardeşim sam'in varlığı çok önemli bir etken.. bir de ikinci bir "dünyalar savaşı" deneyimi için kaşındım galiba.. neyse ki sonuç öyle olmadı..

deli miyim neyim, böyle sinir bozucu bir şey yaptım.. üstelik filmdeki ilk hastalık sahnelerinden itibaren "ilk semptomların kuduz belirtileriyle aynı olduğu" aşikar, bir de üstüne onlar da söyledi (boşuna tırnaklamadım cümleyi herhalde).. hayvan haşarat alemiyle fazlasıyla içli dışlı olmama rağmen/sebebiyle de küçüklüğümden beri en korktuğum ölüm şeklinin kudurmak olduğu göz önüne alınırsa, evet gerçekten deli olabilirim doktorcuğum.. amaan.. zaten yapacak daha iyi bir şey yoktu bir sevgili asosyal cuma akşamında daha -ki o da kısa bir roman konusudur!..

neyse.. film güzeldi.. sam süperdi.. bir kez daha sevgiyle dolup taştım ite-köpeğe karşı.. koca filmden bunu mu çıkardım, değil mi.. yok değil.. bir de doğayla uğraşırsak tez vakitte ağzımıza zıçılacak olduğu gerçeğini çıkardım bir kez daha.. hem de son bir haftadır yeri geldikçe söylediğim yeni bir bilimsel keşfe* denk geldi.. cuk oturdu ne yazık ki ve çok ürküttü zaten konu hakkında dingildemekte olan işkilli beni..




*kanser hücrelerinin yayılmasına sebep olan enzim bulunmuş.. yakında onu yok edecek veya durduracak bir şey de bulunur diye mutlu mutlu anlatıp duruyorum işte.. yüzümde şu salak ifadeyle..

2 yorum:

denizero dedi ki...

__Saam'in ölüm sahnesi ama çok fena acıklıydı ya :..( nerdeyse ağlıcaktım__

demo dedi ki...

aah ahhh... yıllar sonra bende de aynı etkiyi yaratabilen ilk sahneydi..
bu arada iki gecedir bu film uykularımı sabote ediyor.. ve bu geceki versiyonu, filmdeki hayatta kalma motivasyonlarını hatırlayıp "if a dog is man's best friend, then a child is woman's" mı demek istediler diye düşünüp durmak oldu..