22 Nisan 2008 Salı

bu-log

bu blog işine bulaştığımdan beri (yani kısa bir süredir) aklım fikrim yazmakta.. sanki bir yerlerde beni bekleyen 1000'er parçalık yapbozlar var da gidip bir ikisini tamamlayıvereyim hissiyatındayım sürekli.. bir yandan iyi bir his; gerçekleştirilebildiğinde mutluluk verici bir faaliyet.. bir yandan da "bir eve gitsem de... şurada bir kağıt-kalem bulsam da..." şeklinde beni diken üstünde tutan bir çeşit rahatsızlık kaynağı, yok yok o kadar negatif değil, dürtünç kaynağı diyebilirim.. aklımdan bir türlü uzaklaştır(a)mıyorum yani kafamdan geçenleri bir yerlere dökmeyi.. aslında uzun süredir de böyleydi, en az bir 4-5 yıldır.. ondan önce de sağolsunlar okulda bol bol uçuk-kaçık şeyler yazdırdılar.. o zamanlar görev kategorisinde olduğu için sanırım, klavyeye doğru pek de koşarak gittiğim söylenemez.. ama şimdi baktığım her yerde üzerine konuşulabilecek -dolayısıyla da yazılabilecek- şeyler görüyorum.. meğer her gün kafamda onlarca fikir oluşuyormuş da ben farkında değilmişim..

peki neden sadece kafamda oluyor bu olup biten?? bol bol vaktim de var aslında.. ama gerekli şartların (ki onların ne olduğunu ben de yeni yeni keşfetmekteyim) oluşamamasından mütevellit, eyleme dökülemiyor bir türlü.. ama şımarmamak lazım.. her gün yağmur yağmaz ki; insanoğlu bulduğu büyük-yavaş bulutları da değerlendirmeli..

bir de şu var; ki sanırım asıl sorun odur (eğer ortada bir sorun varsa).. bugüne kadar hep birilerinin beğenisine sunmak için yazdım düşüncelerimi.. karşıma çıkan her şeyi de eleştirmek için okudum (iyi anlamda).. şimdi de aklımdakileri yeterince iyi bir forma sokmadan elim ne kaleme gidiyor ne klavyeye.. onca zamanın alışkanlığından kurtulmak da yine bir o kadar zaman alır gibi görünüyordu birkaç dakika öncesine kadar.. ama "bu beni durduruyorsa artık hayatımdan çıkma vakti gelmiştir" isimli kararla artık kendime işkence yapmadan (ama gerçekten öyle hissediyordum) kendi arşivime yazacağım buradakileri -blog lafı hala pek bir itici geliyor..

bu kararı düşünsel evrimimdeki yeni bir hızlanma anı olarak görerek kendimi yanaklarımdan öpüp kucaklamak suretiyle bu minik dönüm noktacığını sonlandırmak vaktidir artık..

Hiç yorum yok: