en yakın arkadaşım, çılgın yazlar-kışlar geçirdiğimiz, eğlencenin suyunu çıkardığımız pek sevgili dejenerasyon 2. bakanı yine işbaşında.. bu seferki, karşı pastanede görüştüğü bir ufaklık.. ama nasıl oluyor anlamış değilim.. bizim bu yurtta ne işimiz var?? buradaki kızların yaşıtları çocuklar neden bizim için 'çıtır'?? herneyse.. "üzümünü ye bağını sorma"dan hareketle, salkımın başındaki arkadaşımın yanına varıyorum sonunda.. saat 5'e geliyor, herhalde o yüzden komandoluk yaparak çıkıyorum bahçeden..
tabii ki yine çok romantikler.. benim geldiğimin ya farkında değiller ya da beni gözardı ediyorlar.. eh napiim, ben de etrafa bakınıyorum.. pastanenin önündeki 2 kişilik yuvarlak masalardan birinden birkaç tane renkli uçan balon sallanıyor yukarı doğru.. en çok sarı olan dikkatimi çekiyor.. ortama canlılık mı katmış yoksa görüntüdeki ahengi mi bozmuş belli değil.. ama reklamın iyisi kötüsü olmuyormuş gerçekten, dikkatimi çeken bir tek o işte onca soydaşının içinde..
içeri doğru uzuun bir koridor var, aslında pek de yakışmamış bir pastaneye.. daha çok gerilim filmlerindeki perdeleri uçuşan açık pencereli koridorları andırıyor.. ama bunun renkleri somon-turuncu benzeri ve bir de açık arayla fark atmasını sağlayan danteller var.. nerede danteller?? bilmiyorum ki; ama varlar, ondan çok eminim, tüllerin ucundadır muhtemelen.. giriyorum tabii ki dar koridora -koridara.. ben etrafı incelemekle meşgulken nasıl olduysa ait olması gereken yere dönüvermiş işte.. sonunda yine yurttayım koridorun ortasında.. bu sefer geç saatte girmek için kırk takla atmadım, bunun verdiği mutlulukla hiç kurcalamıyorum nasıl olup da kendimi burada bulduğumu..
arkadaşımın yanına koşuyorum hemen.. havadisleri almam lazım.. ne bu tavırlar.. sanki hiçbir şey olmamış gibi.. havadan sudan konuşuyor.. ben de bunu gözardı ediyorum artık.. havadan sudan bir iyi gecelerle geçiştirip odama doğru yola koyuluyorum.. halbuki biz aynı odada kalmıyor muyduk? aman canıııım.. bunu mu düşüneceğim şimdi... uyumam lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder